
Cumhuriyet Meydanı'ndaki tören, heyecanlı ve genç bir öğretmenin tören programını arzetmesiyle başlayıp, kaymakam, askeri birlik komutanı ve belediye başkanının törene katılan halkı selamlamasıyla devam etti. Askeri birliğin 'sağol'u çakı gibiydi: "sağol!!!!" Öğrenciler, cılız ama neşeli bir sesle "sağooool/ol/ol/ol" diye cıvıldadılar; biz halk olarak biraz daha güçlü olmaya çalıştık: "sa_olllll!!!!" . Günün anlam ve önemini anlatan konuşmalar yapılırken, ben öğrenci grubunu izliyordum. Ertuğ'la, birini çekip sorsak "neyi kutluyoruz" diye, ne cevap vereceklerini konuştuk. Çok güldük sonra. Öyle eğleniyor ve öyle kımıltılı duruyorlardı ki, "arzederim" konuşmalarıyla öyle ilgisizlerdi ki..
Folklor gösterisi, askeri bandonun çaldığı marşlar ve en son geçit töreni ile kurtuluş günü kutlamaları bitti. Anneler çocuklarını alkışladı geçerken, yaşlı teyzeler askerler için ayağa kalkıp alkış tuttular, kaymakam ve belediye başkanı folklorcularla hatıra fotoğrafı çektirdi. Sunucu, öğleden sonra bando gösterisi ve gece de meydanda türk sanat müziği konseri olacağını arzetti. Dağıldık.
Arada, postacı herkesin meydanda bulunmasından ve sokakları dolaşmayacağından memnun, elindeki zarfları meydandakilere dağıtıyordu: "sen de buradasın, al, bu bankadan gelmiş. hah, şurayı da imzala" "oğlum sana da fatura dışında bir şey gelmiyor" "Hacer Teyze, sen de buradaymışsın, al zarfını" "yav sana mektup gelse elimde niye tutayım, yok dedik ya!"
No comments:
Post a Comment