Tuesday, May 27, 2008

büyümek

"artık büyü!" bu sözü duydum geçenlerde, bana söylenmedi. çaresiz bir şekilde telefonda söylüyordu bir büyük diğer bir büyüğe. büyümeyen insanları düşündüm sonra. çevrede ne çok var. hayır, diyorsun telefonda konuşurken, ben büyümeyeceğim, sonra o olmuştu sonra da bu sonra demiştim ki sonra da o dedi ki ben de düşündüm ki; sonra karşındaki yoruluyor ve tamam diyor haklısın ah o ah o, diyor, sana neler yapmışlar, ben hemen çare bulurum merak etme; sen arkana yaslanıyorsun o sırada, baş parmağın ağzında, sevgiyle beslenmiş ve ısınmış.. ya da nemli gözlerle karşındakinin gözünün içine bakıyorsun ve diyorsun ki sen olmasan ne yapardım, öyle küçüğüm öyle büyümedim ki; benim yerime de düşünür müsün?
büyümeyen birine "artık büyü!" dediğinde ne düşünür? artık yalan söylememesi gerektiğini, artık düşünmesi gerektiğini, artık dik durması gerektiğini mi? yoksa kuytu, sıcak bir kucağı nereden bulacağını, kime bu olayı nasıl anlatıp da nasıl kendini acındıracağını ve geçici bir başka çözümü nasıl bulacağını mı? bir insan büyümesi gerektiğini ne zaman anlar? "artık büyü!" dendiğinde mi? bir büyümemişe aradığı kucağı vermediğinizde büyümesine yardım mı edersiniz? gayet normal sıradan vasat bir şekilde büyüyenlerin suçu nedir? böyle bir rahatlık neden herkese verilmez? kim büyümemeyi hak eder?

Bu arada, aramıza en son katılan iki minik üyenin bu büyümeme hadisesiyle hiç ilgileri yok. 50 günlükler ama şimdiden kendilerinden beklenenleri yapıyorlar. İlk vukuatları bahçede buldukları topu patlatmak oldu. 5-6 ay içinde kocaman olup bahçeye gelenleri korkutacaklarını ve bizi yerlere yıkacaklarını görür gibiyim.. Sadece minik oldukları için ekledim fotoğraflarını.

No comments: