Monday, February 25, 2008

mutfak robotu - 1


Bu iş zor bir iş. Bol anrenman yapacaksın. Nefesin kuvvetli olacak. Kolay değil, bir sürü göz üzerinde, seni izleyecekler, çevrende olacaklar. Tezahürat istiyorsan, koşun zarif olacak, başka şeyler çağrıştıracak, "vay bee" dedirteceksin "belli etmiyor ama, iyi hazırlanmış, performans iyi, yorulmuyor, dayanıklı, bitti dediğin anda yeniden diriliyor, duruşunu bozmuyor." Mağrur duracaksın hem, alkışlara kanıp hemen su koyvermeyeceksin. Sanki her an maratondaymışsın gibi, her gün bu işi yapıyormuşsun gibi..
**

Günler hızla akıyor. Büyük gün yaklaşıyor. Hazırlıksız. Henüz tüm yolu planlamadı aklında. Yüklerini bir şekillendirse, dönülecek köşeleri, nefes kontrolü yapılacak yokuşları, kolay geçecek etapları bir sıralasa aklında; işler çok kolay ilerleyecek. Ama, işte, 10 günden az kaldı ve henüz zihinsel hazırlığını tamamlayamadı. Büyük gün gelip çatacak, herkes soluklarını tutmuş bir şekilde sıralanacak yolun kenarına; olmaz, biraz toparlanması lazım.
**

Yardımcı kaynakları tarıyor. Kuşe kağıtlı dergiler, eski kitaplar, yeni akımlar, klasikler. Gözleri uzaklara dalıp gidiyor ara sıra, sürprizleri olmalı, sıradan durmamalı; ne de çok modern. Her yaştan insan olacak, her anlayıştan. Evet bir zamanlar aynı sınıftaydılar, aynı sıraları ve aynı zevkleri paylaştılar; ama, geçti. Aradan geçen uzun yıllarda; dile kolay tam 20 yıl; kimi okyanusların ötesinde çalıştı, uzak ülkelerde yaşadı, kimi çok zengin oldu, kimi dünyayı gezdi, kimi yaşadığı yerden hep ayrılmadı. Kendisi çok çalıştı, bir kaç şehir gezdi, çok çabaladı; zevkli olduğunu düşünüyor, antrenmanlı kendince; ama kendince; nefesi yeter mi bilmiyor.
**

Cuma
22.00
İşten henüz geldi. Evdekiler de yorgun. Alamunit bir şeyler hazırlıyor. Becerilerinin övülmesine ihtiyacı var, ne yazık ki şu anda haftanın son gününün yorgunluğunda yaratıcılığı sınırlı ve övgü gelmiyor.

23.00
Gözleri kapanmaya başlamadan önce, bir liste hazırlamayı başarıyor. Ana yemek belli oluyor en azından, bir kaç yan güzellik ekleniyor listeye; kucağında "Sevgilim Akşama Ne Pişirdin?" kitabı, listeyi tamamlamaya uğraşıyor. Sonra kitabı bırakıyor. Yeni denemelere yer yok bu işte, kozlarını iyi oynamalı. İlk kez yapacağı bir şey, hele de ayarı tutmazsa, fiyaskoya dönüşebilir. Gelecek kalabalığın önemli bir kısmını 20 yıl önce yumurtalı patatesle ve melamin tabaklarda ağırlamıştı. Şimdi aradan geçen bunca yıldan sonra bir kaç adım ilerlemiş olmalı.

Cumartesi
03.00
Uykudan uyandı, terlik alacaklardı ve hala almadılar! Harekat planı hazır değil. Yarına planı hazır olmalı. Kolay değil, uzun bir gün olacak. Evdeki eksikleri ve yapılacakları sıralarken uykuya dalıyor. Halbuki 27.maddeye henüz gelmişti; kutudaki çatal bıçakların silinmesini bitirmişti ve çiçeklerin vazoya yerleştirilmesine geçememişti.

08.15
Saatin çalmasıyla uyanıyor. 26.madde aklında, çatal bıçaklar; 28.madde de, çiçekler; hatta 29.madde, masa örtüsünün ütüsünü Kezban Hanıma hatırlat; 27.madde aklında yok, bir şey eksik kalacak, bundan emin..

No comments: