Boğazda büyüyenler başka yerde yaşayamazmış; doğru herhalde.
Sabah erkenden Boğaz'a gittik. Niyetimiz Kanlıca'ydı.Kavacık'ta yolu şaşırınca Beykoz'a indik. Arkadan bir yoldan gitmiş olduk, Riva, Polonezköy yol ayrımı, villalar, köy evleri..
Üç dört saat dışarıdaydık, daha uzun bir tatil gibi geldi.
Beykoz'da bir hareketlilik var, kıpır kıpır.. Börekçiler, ekmek fırınları, kahveler, ufak dükkanlar..
Bizim aklımızda kalan yer "Boğaziçi Balık Restaurant" oldu. Denize uzanan bir iskelenin üzerine kurulmuş. Manzara mükemmel. Duvardaki sloganları "Boğaz'da Balığın Tadı". Girişte şaraplarını koymuşlar, etkileyici duruyor.. Broşürleri de umut vaad ediyor. Cuma ve cumartesileri kalabalık olabiliyormuş. Keşke aç olsaydık..
Biz de evde pişirmek için balık aldık. Zargana ve hafta içi için de mezgit.
Dönüşte Paşabahçe (Şişe Cam Fabrikası hala terkedilmiş duruyor) ve Kanlıca.. Kanlıca yoğurdu (hem de şekerli)
Beykoz sırtlarındaki evler ne kadardır acaba? (bir kaç emlakçı numarası aldım:)
1 comment:
güneşli bir pazar günü için çok iyi bir rota :)
her seferinde yeni algılar, yeni ve taze keyifler sahibi olabileceğiniz yerler.. boğaz, istanbul..
burası bugün çok soğuk ve yağmurluydu. Ama bu da benim için iyiydi :)
Post a Comment